Bütçe tartışmaları; çevre koruma ve çevreyi kirletenlere verilen cezalar arasındaki mali dengesizlik

Türkiye’de Çevre Koruma Harcamaları ile Santrallara Uygulanan Cezalar Arasındaki Dengesizlik

Türkiye’de çevre koruma harcamaları ile çevreyi kirleten santrallara yönelik cezai işlemler arasındaki mali dengesizlik, yeni açıklanan istatistiklerle gündeme geldi. 2023 yılında çevre koruma adına yapılan 6 milyar TL’lik harcama, çevreyi kirleten termik santrallardan alınan 4 milyar TL’lik ceza ile karşılaştırıldı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023 yılında çevreyi koruma için ayrılan toplam bütçe 224,6 milyar TL olarak kaydedilirken, bu tutarın sadece yüzde 28’i devlet ve kar amacı gütmeyen kuruluşlar tarafından harcandı. Geri kalan yüzde 72 ise mali ve mali olmayan şirketler tarafından kullanıldı.

Çevre koruma harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasılata (GSYH) oranı 2022 yılında yüzde 0,95 iken, 2023 yılında yüzde 0,85’e düştü. Bu oran, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin ortalama yüzde 2,2’lik çevre koruma harcamalarıyla karşılaştırıldığında düşük kaldı.

Termik Santrallara Uygulanan Cezaların Yetersizliği

BirGün gazetesine göre, CHP Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Türkiye’de çevreyi kirleten termik santralların çevreye uyum konusunda yetersiz olduğunu eleştirdi. 2023 yılında bu tesislerden alınan cezaların toplamda 4 milyar TL olduğunu belirten Bakırlıoğlu, “Santrallar baca gazı filtresi takmıyor, insanlar zehir solumaya devam ediyor. İktidar, bu santrallara ceza vermek yerine, piyasa fiyatının üstünde satış garantili elektrik alım anlaşması yapıyor,” dedi. Bakırlıoğlu, çevre koruma harcamalarının düşük oranının ve santrallardan alınan cezaların yetersizliğinin, havayı, suyu ve toprağı kirletmeye devam eden bir politika olduğunu vurguladı.

Kaynak İhtiyacı ve Çözüm Önerileri

Çevre koruma bütçesinin toplam bütçeye oranının sadece binde 2 olduğunu belirten Bakırlıoğlu, atık su yönetimine ayrılan payın ise 6,3 milyar TL, yani on binde 3,5 olduğunu belirtti. “Ciddi bir kaynağa ihtiyaç var ancak bu sağlanamıyor,” diyen Bakırlıoğlu, çevre koruma hizmetlerine daha fazla bütçe ayrılması ve termik santrallar üzerinde daha etkili denetim ve cezai yaptırımlar uygulanması gerektiğini söyledi. Bu durumun, çevre koruma ve kirlilikle mücadelede daha etkili bir yol izlenmesi için zorunlu olduğunu belirtti.

Bir trafik kazası Suriye’nin ve Orta Doğu’nun kaderini nasıl değiştirdi?


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir